22 Şubat 2018 Perşembe

MODA SAHNESİNDE AYRINTILARIN SANATI KONUŞUYOR: ALEXANDER MCQUEEN


      


McQueen’in modaya küçüklüğünden süregelen ilgisi Milano’da çalışma olanağını da beraberinde getirdi. Daha sonra 1994 yılında asıl yaşadığı şehir olan Londra’ya dönerek Central Saint Martins Sanat ve Tasarım Koleji’nde çalışmaya başladı. Koleje başlayıp, gelen teklifler üzerine öğrenciliğe geçiş yaptıktan sonra da moda tasarımında yüksek lisansını tamamladı.



   
  Markasını kurdu. Sağlam terzilik bilgisi onun, tasarımlarındaki dilini kullanmasını önemli derecede etkiledi. İnsan vücudunu başarılı bir biçimde yorumlayan ve tıpkı mühendislik görevi üstlenen tasarımcının, yaptığı koleksiyonlar kısa sürede yüksek moda sahnesinde adını duyurmasını sağladı. Kesimleri kalıplaşmış değil, kendine özgü keskin kesim tekniklerini barındırıyordu. Özellikle desen çalışmalarının bu kesimlerle bir araya gelmesi bizi hayran bırakacak türden tasarımları ortaya çıkarıyordu.

 Kullandığı materyal farklılıklarıyla modaya yeni bakış açısı kazandıran tasarımları hemen hemen her defilesinde ön planda oldu. Farklı ilham kaynaklarından beslenen McQueen’in tasarladığı giysiler, her seferinde onun farklı bakış açısını ve hayal gücünü detaylı ayrıntılarla ve işçilikle ön plana çıkarıyordu. Moda sahnesine adını yazdırdığı giysileri, tasarımcı kimliğiyle birer sanat eseri niteliğindeydi. Defilelerinde, ilkelliği hatırlatan tüyleri sıklıkla kullanması güç ve vahşiliğin sanatı gibiydi. Tabii sanatsallık beraberinde defile şovlarını da getirerek bütünlük oluşturuyordu.


 
   

  2010’da McQueen vefat etti. Ölümünden 1 yıl sonra markaya ait şovlarda kullanılan, mezuniyet defilesi için ve Givenchy’e yaptığı özel parçalar  Metropolitian Museum of Art’ta (New York) “Savage Beauty” adıyla sergilendi. Büyük ilgi gören sergi New York’ta kapandıktan sonra Mart 2015’te Victoria&Albert müzesinde yer aldı. Sergiye olan ilgi yüzünden saat esnekliği uygulanarak 24 saat açık kalan müze ilk kez böyle bir uygulama yapmak durumunda kaldı. 



Merve Ödünç


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder