Bilmeyen yoktur. Yine de bir üstünden geçelim:
Çağlayan, 1970 Lefkoşa doğumlu. 12 yaşında ailesiyle
İngiltere’ye taşınıyor. Tasarıma meraklı ve moda tasarımı eğitimi almak üzere
meşhur okul Central Saint Martins’e giriyor. Chalayan markasını kuruyor ve 2
yıl üst üste “Yılın İngiliz Tasarımcısı” seçiliyor. Farklı bir beyni var.
Akıllı kumaşlar, hareket eden tasarımlar, giyen kişinin stres
seviyesini ölçen ve verileri duvara yansıtabilen kemerler ve daha niceleri…
Şimdiyse olaya biraz daha tersten bakacağız ve teknolojiye esir olmuş, dijital
dünyada kaybolmuş kişilerden ilhamla hazırladığı 2018 ilkbahar-yaz
koleksiyonunu inceleyeceğiz.
Bazı mankenlerin kafalarında çerçeveler vardı, güven
duygusunu yeniden oluşturmak için. Ama aynı zamanda bu çerçeveler dökülüyordu
da, drapeleniyordu da… Yaptığı işlere birincil metaforlarla anlamlar yüklemeyi
sevmeyen bir adam olsa da kafasında konseptle ilgili bir imaj oluşturuyor ve bunlar
belli belirsiz imgelemlerle tasarımlara dönüşüyor. İşlerindeki metaforlara dair
kendisine sorular yönlendirildiğinde de bunların birebir göndermeler olmadığını
söylüyor ve bizi daha soyut bakmaya yönlendiriyor. O yüzden bu çerçevelerde
şunu anlatmış bunla bunu simgelemiş diye anlatmayacağım, bakan kendince
yorumlasın.
İşte Hüseyin Çağlayan 2018 İlkbahar- Yaz koleksiyonundan görünümler:
Deniz Coşkun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder