Erkek modası
tasarlıyor, yetenekli, duyarlı, özgün… Haliyle ender ve kıymetli… Özellikle
bizim topraklarımızda erkek giyim tasarlayan hayli az. Üstüne sosyal duyarlılık ve iyi
bir göz eklenince başarı kaçınılmaz olsa gerek. Her koleksiyonunda çağdaş
dünyanın farklı bir gerçeğini erkek modasıyla buluşturan isim: Can Yunus
Çetinkaya.
1981 doğumlu
tasarımcı 2004 yılında Milan Fashion Campus’de moda tasarımı eğitimini
tamamlamış. 2005'ten günümüze, önde gelen yerli ve yabancı markalara, aksesuar,
kumaş tasarımı, hazır giyim koleksiyonu ve moda danışmanlığı yapmakta. 2010
yılında tescilini almış olduğu "CAN" markası ile, yılda 2 ana
koleksiyon hazırlayıp, Nişantaşı'ndaki merkezinde gerek firmalara gerekse
kişiye özel satışını gerçekleştiriyor.
Kendini bir
kaşif olarak tanımlıyor. Hedef kitlesi şehirden sıkılmış kendine özgü abartısız
detayları olan, şık spor giyen kişilere yönelik olup, her sezon yeni bir keşif
projesi ile yola çıkarak koleksiyonlarını hazırlıyor. Koleksiyonunu yeni keşif
ile bütünleştirecek şekilde, kendine özgü kalıp formları, renkler, desenler ve
aksesuarları olan ürünlerle tamamlıyor.
Türk
tasarımcılar içinde kesinlikle kendine has bir tasarım çizgisi olan Çetinkaya
birçok iş birliği ile her koleksiyonunda ayrı bir keşfe imza atıyor. Marmara
Üniversitesi ile yaptığı bir iş birliğinde görme engelliler için bir "ürün tanıtım kartı"geliştirmiş.
Hazırlanan "akıllı kart" sayesinde görme
engelliler gerek Braille Alfabesi gerekse sesli çip
sayesinde bir moda ürününün renk, kalıp ve kumaş bilgisine kolayca sahip
olabiliyor. Bir diğer iş birliğiyse Şile Belediyesi ile olmuş. Sahip
çıkılmadığı için unutulmaya yüz tutmuş Şile bezi kullanılarak oluşturulan
koleksiyon ile bu önemli değere dikkat çekilmiş. Şile Bezi El Sanatları
Merkezinde hazırlanan koleksiyon kesinlikle görülmeye değer!
Peki içinde
bulunduğumuz kış mevsimi için ne tasarlamış Çetinkaya?
Estetik ve güçlü
formlarıyla birlikle sosyal bir mesajı da taşıyan “Empati” isimli koleksiyonu
doğaya ve hayvanlara verdiğimiz zarara dikkat çekiyor. İnsanın doğayı kirletişine karşı bir
haykırışta olan aslanlar, koçlar, geyikler…
Üzgün ve kızgın hayvanlar… Hayvan derilerini çağrıştıran baskılar ve
dokularla güçlenen kabanlar güçlü bir erkek silueti oluştururken doğanın gücünü
de yansıtıyor. Yeşillerin, hakilerin, toprak tonlarının ve grilerin oluşturduğu
dingin dünyada kırmızılar da ekoselerin arasından göz kırpıyor. Koleksiyon
genel olarak sıcak ve davetkar bir hava oluşturuyor. Tam bir kış koleksiyonu! Kıyafetlerde
olduğu kadar defile sunumu da dikkat çekici. Hayvan makyajları yapılmış
mankenler ve ortada bir kafes içinde biri yerde yatan biri oturan bir figür.
İnsanın doğa üstündeki zalim hakimiyeti…
Gün gelip
doğa gücünü kullanacak ve bizi mağlup edecek. Bu ne zaman olur bilinmez; ama
bilinecek bir şey varsa Can Yunus Çetinkaya gibi duyarlı ve özgün
tasarımcıların artması gerektiği… Kendisine saygılarımızı iletiyoruz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder